Brezilya’nın Para eyaleti, 2025’te düzenlenecek COP30 İklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanırken, aynı zamanda Amazon’daki madenciliğin geçmişi ve geleceği arasında keskin bir kontrast barındırıyor.
Bir yanda 1980’lerdeki efsanevi Serra Pelada altına hücumu, diğer yanda dünyanın en büyük açık ocak demir madeni Carajás. O dönemde binlerce “garimpeiro” olarak bilinen madenci, kazmalarla zenginlik ararken; bugün Vale şirketi, sürücüsüz kamyonlar ve yapay zekâ ile madencilikte devrim yapıyor.
Vale, 2025–2030 arasında 70 milyar real (13 milyar dolar) yatırım planlıyor ve bu teknoloji sayesinde %15’e kadar daha fazla verimlilik hedefliyor. Ayrıca şirket, 800.000 hektarlık orman alanını koruma sözü vererek sürdürülebilir madenciliğe dikkat çekiyor.
Buna karşın, Amazon’un birçok bölgesinde yasadışı altın madenciliği hâlâ orman tahribatı ve cıva kirliliği yaratıyor. Serra Pelada’da bazı madenciler, 1980’lerde başladıkları zenginlik hayalinden hâlâ vazgeçmiş değil.
Bir zamanlar “metallerin kraliçesi” olarak anılan Serra Pelada, bugün yerini yapay zekâ destekli Carajás’a bıraksa da, Brezilya Amazonu hâlâ doğal kaynaklar ile çevre sorumluluğu arasındaki mücadelenin sembolü olmaya devam ediyor.